Ana içeriğe atla

Malzemede Tokluk Nedir

 


Her ne kadar mukavemet, tasarımın başlıca geleneksel parametresi olsa da, tek veya en önemli özelliği değildir. Bir malzemenin, sadece tek bir özelliğe sahip olması sebebiyle kullanımına uygun olması düşünülemez. Genellikle uygun bir özellikler kombinasyonu göstermelidir. Mühendislik yapıları konusunda mukavemetin toklukla bağlantılı incelenmesi önemlidir, çünkü deneyler göstermiştir ki, sürünmenin oluşturuğu sıcaklığın altında oluşan kullanım hasarı genel plastik distorsiyonun bir sonucu değil fakat, genel akmanın altında oluşan nominal gerilmeler sebebiyledir.


Eski tasarım prosedürleri tokluğu önemli ölçüde dikkate almazlardı. Geçmişte büyük yapılardaki hatalar az görülen bir olay değildi, ancak sıklıkla da oluşmazdı, çünkü;

  1. Düşük tasarım gerilmeleri oluşturulduğunda yüksek emniyet faktörleri kullanmak yaygındı,
  2. Birleştirme metotları mekanikti, cıvatalama ve perçinleme gibi, böylece büyük bir yapının bir kısmındaki hasarın bütün yapıya yayılması önlenirdi,
  3. Oldukça zayıf malzemelerin kullanımı, bölgesel plastik deformasyonları tarafından karşılanan gerilme yoğunluklarına olanak tanırdı. Bu durum, yıllar süresince kademeli olarak değişti. Mükemmel bilgisayar tasarımlarının, artan kullanımı, düşük emniyet faktörlerinin kullanımını da beraberinde getirdi; örneğin şimdilerde kaynak en önemli birleştirme metodudur.

Gerçekte, istenilen tokluğu sağlanması ancak, tüm kullanım sıcaklıklarında tok olan bir malzeme elde edilebilir. Sorun şunları bilmektir:

  1. Makul bir maliyetle tatminkar performans elde etmek için hangi tokluk derecesi aranmalıdır?
  2. Derecelendirerek nasıl sınıflandırabiliriz? Belirli bir mukavemet derecesinde, artan tokluk demek artan maliyet demektir ve tasarımcı istenilen tokluktan da yüksek tokluğu arzu etmez.

Tokluk Nedir?

Tokluk, kırılmaya karşı gösterilen dirençtir. Tokluğun yokluğu “gevreklik” terimiyle tanımlanır. Ayrıca bir malzeme küçük bir kuvvet sarfiyatı ile de kırılabiliyorsa aynı şekilde tanımlanır.

Hataların kırılma sebebiyle oluşmasından önce, hatanın başlayabileceği bir kusur olması gereklidir. Sünek kırılma, ikinci faz partiküllerinin veya metal dışı malzemelerin çevresinde yüksek enerjili ortak yüzeylerde oluşan ayrılmalarla oluşturulan boşluklardan başlar; eğer ikincil faz partiküllerinin belirli bir malzeme türünde hacimsel kırılması azalırsa, bunu takiben sünek kırılmaya dayanım artar. Bu durum, malzemenin ne kadar temiz olursa kırılmaya o kadar dayanıklı olması sonucunu doğurur. Yüksek mukavemetli malzemelerde de, malzemeyi daha temiz hale getirmekle yorulma dayanımı arttırılmıştır.

Gevrek kırılma halinde başlangıç kusuru, verilen bir gerilme derecesinde hızlı yayılma oluşmadan önce, belirli bir kritik boyuttan daha büyük olmalıdır. Bu çatlak, hızlı soğumadan dolayı oluşan bir çatlak veya bir kaynak çatlağı gibi önceden var olan bir hata olabilir veya mikro boşlukların birleşmesi ile meydana gelen bir sünek kırılma oluşturabilir.

Düşük mukavemetli malzemelerin kullanımı mümkün olduğunda durum çok daha basitleşir. Bunlar genellikle doğal olarak yumuşak ve sünektir. Yorulma mukavemeti düşüktür. Düşük sıcaklıktaki çelikler hariç, yüksek mukavemetli malzemelerde problem daha zordur. Bu malzemeler de, benzer şekilde düşük tokluğa sahiptir, böylece kırılma hızlı ve muhtemelen kötüdür.

Bu tür saptamalar ile yapı malzemelerinin mukavemetinin 300 MPa gibi bazı limit değerlerini asla aşmayacağını ileri sürer, çünkü bu mukavemet düzeyinde elastik zorlamalar %2’yi aşabilir ve böylece kararlı olmayan çatlak yayılması için geniş bir elastik zorlama enerjisi rezervuarı sağlayabilir.

KAYNAK : https://www.muhendisbeyinler.net/malzemede-tokluk-nedir/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Emlak Sektörünü Yakın Gelecekte Neler Bekliyor?

Yakın gelecekte sektörleri değiştirebilecek teknolojiler üzerine yazdığımız yazılara, emlak sektörü ile devam ediyoruz. Bu teknolojilerin  turizm  ve  sağlık  sektöründe olduğu gibi emlak sektöründe de büyük değişiklikler getirme potansiyeli mevcut. Portfoyü Gezmek Kolaylaşacak Düşünün belli bir süre boyunca il dışında yaşayacaksınız ve bunun için ev arayışı içerisindesiniz. Sürekli oraya gidip, ev bakamayacağınıza göre; sanal gerçeklik birimleri sayesinde, evi görmeden içindeymiş gibi hissedebileceksiniz. Tek yapmanız gereken evin sanal gerçeklik uygulamasını indirmek ve ardından sanal gerçeklik birimi üzerinden izlemek. Sanal gerçeklik birimine şimdiden o kadar para verilir mi demeden,  Google Cardboard ‘u hatırlatmak isterim. Aynı şekilde inşaat firmaları kullanacakları artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik teknolojileriyle, satış aşamasında olan evin krokilerini tabletlerden aktarabilecek. Ülkemizde bu alanda çalışma gösteren firmalardan olan  Pandora , inşaat firmalarına destek

Orly Uçak Hangarı , Fransa

  Mühendis : Eugene Freyssinet Yapım yılı : 1916-1923  1923 yılında tamamlanan 85m açıklıkta , 300 m uzunlukta ve 56 m yükseklikteki bu betonarme yapı ,ilk bakıldığında uzun tonoz kabuk gibi algılanmasına rağmen strüktürel yönden bir kısa tonoz kabuktur.Alttaki şekilde görüldüğü gibi 2 kaburga arası mesnet mesafesi olarak düşünülmelidir.Bu kısa tonoz kabuk , zincir eğrisi biçiminde olup kısa aralıklarda katlanmış yüzeylerle pekiştirilmelidir.Başka bir deyişle, yapımı zor ve pahalı olan takviye kaburgaları yerine silindir yüzeyi ile katlanmış yüzeylerin kombinasyonuna gidilerek biçimden ötürü kazanılan sistem rijitliği artırılmıştır. Tonoz kabuk, kenarlarından temele ankastre bağlandığından kenarların açılmasını önleyecek ek önlemlere (örneğin gergi elemanlarına) gerek kalmamıştır.Kabuk sistemin tümü ,kayar bir kalıp yardımıyla yerinde dökülmüştür.Hem yapım yöntemi, hem de geçtiği açıklık ve ulaştığı serbest yükseklikte döneminin önemli yapıları arasında yer almıştır.  Kaynak:Prof. Dr.

ÇTS-2 Yapı Mühendisliği ve Statiği Notları

  Yapı Mühendisliği Yapı : Kendi ağırlığından , üzerine etkiyen dış yüklerden ve kullanımından ortaya çıkan yükleri taşıyan ve zemine aktaran bir araçtır. Rijitlik : Yapıda yüklerden meydana gelen yer değiştirmelerin sınırlı tutulmasıdır. Stabilite : Yapıdaki yer değiştirmeleri ve şekil değiştirmeleri sınırlamak suretiyle yapının yıkılmasına direnmesidir. Yükler : Yapı ağırlığı , rüzgar ve deprem etkileri ile ısı değişmeleri , farklı temel oturmaları , sünme , büzülme vb. sonucu oluşan şekil değişmesi gibi çeşitli fiziksel etkilerdir. Yükler için 1.sınıflandırma : Yerçekimi + Çevresel ve diğer çeşit yükler Yükler için 2. sınıflandırma : Statik yükler + Dinamik yükler Yükler için 3. sınıflandırma : Yayılı yük + Tekil yük Kuvvet çifti ve Moment : Bir cismin dönmesi , bir otomobil direksiyon simidinin dönmesi üzerinde de gösterilebilir.Cismi sola ya da sağa döndürmek için birbirinden a uzaklıkta olan kollar aracılığı ile cisme eşit ama ters yönlerde iki p kuvveti uygulanmaktadır.Bu şek