1. Mimari Tasarım Nedir?
Mimari Tasarım geri bildirimlerle ilerleyen, birçok etken ile ilişkili, tekrarlı bir tasarım sürecidir. Tasarım ile ilgili problemlerin çözüm sistemidir. Her mimari tasarım, problemin, içeriğin, bağlamın ve problem üzerinde çalışanların varlığıyla kendine özgü ve tektir. Dolayısıyla her mimari tasarım süreci de birbirinden farklı olarak gelişmekte ve sonuçlanmaktadır.
Mimari tasarım uygulanabilirliğinin yanısıra, estetiklik, ekonomiklik ve birçok farklı problemin çözümlerinin bir arada değerlendirildiği oldukça karmaşık süreçlerin birleşimi sonucu ortaya çıkar. Mimarlık eğitiminde edinilen tasarım bilgisi ve bu bilgilerin zamanla deneyim ve yetenekle geliştirilmesiyle bu süreçler mimarların hayatı boyunca dinamik bir şekilde ilerler.
Mimari tasarımların ortaya çıkış sürecinin kesin, önceden tahmin edilen, sistematik ve matematiksel özellikleri olduğu kadar belirsiz, kendiliğinden gelişen, karmaşık ve sezgisel özelliklere de sahiptir.
Mimari tasarımda iki tür düşünme biçimi vardır; birincisi hızlı, detaylara inmeyen, bütüncü ve bol seçenekli özellikler gösterirken, ikinci temkinli, detaycı, parçalara yönelik ve aşamalı gelişen bir düşünme faaliyetidir. Mimarın sahip olduğu zamana, imkanlara ve proje süreçlerine göre mimari tasarımın kapsamı farklılık göstermektedir.
Mimari tasarım süreçlerinin soyut ve somut birçok faktörü içermesi, tasarımın nesnel yöntemlerle değerlendirilmesini zorlaştırmaktadır. Mimari tasarımla ilgili bazı konular nesnel olarak değerlendirilirken de, bazı noktalarda değerlendirme, değerlendirme yapan kişinin öznel bilgi ve deneyimine bağlı olarak ortaya çıkar.
Tasarımcı genellikle bir düşünme biçimine veya diğerine daha yatkın olabilir, ama gerçekte her ikisini birden kullanır, hatta nerede hangisini kullanabileceğini bilmesi, birinden diğerine geçebilmesi tasarımcının en önemli, olmazsa olmaz niteliklerinden biridir. Birinci grup düşünmenin yaratıcı ve sezgisel, diğerinin bilimsel ve ussal niteliği ağır basmaktadır. Çünkü tasarımcı düşünce, salt bilimsel ve salt yaratıcı nitelikli bir düşünce değildir, ama her ikisini birden barındırmaktadır.
Diğer sanat dallarında, sanatçılar problemleri kendilerinin önemli gördükleri bir açıdan tanımlayıp tasarımlarında bunu anlatmaya çalışırlar ve bu seçimlerinde de odukça özgürdürler. Oysa mimari tasarımcı için durum o kadar kolay değildir. Mimari tasarımların diğer alanlardan çok farklı olan doğası gereği mimar, iyi tanımlanmamış türden olan tasarım probleminin çözümüne girişmeden önce onu bir şekilde tanımlama çabasının içine girer. Çünkü tasarım probleminin sahibi genellikle tasarımcı değil, kullanıcı veya müşteri gibi gereksinme sahibi ama bunun çözümünü gerçekleştirmeyen kişilerdir. Mimardan beklentileri salt mekanları uygun ölçülerde ve doğru ilişkilerde yerleştirmesi değil, sanatçı ve yorumcu olması, biçim, mekan etkisi ve stille ilgilenmesidir. Buna karşın tasarımcı da tasarım problemini tanımlamakta özgür olmak ister ama öncelikle müşteriyi tanımak, gereksinmeleri saptamak zorundadır. Bu arada tasarım probleminin kapsamı genişleyip, örneğin bir konut yerleşmesinin tasarlanması söz konusu olduğuda, tasarımcı, işveren veya kullanıcıyla ilgili olarak problemi tanımlamaya kalktığı zaman bazı disiplinlere; sosyoloji, antropolji, psikoloji ve ergonomi vs. alanlara başvurması kaçınılmazdır.
Mimari tasarımcı ve kullanıcının yanısıra, tasarım probleminin bir başka ortağı da karar vericiler dir. Tasarımcı, çözümlerinde; imar karan veren, yangın kontrolü yapan ve yapım kontrolünü üstlenen kişilerin olurlarına da başvurmak zorundadır. Bu nedenle çözümlerini mevcut yasalar ve yönetmelikler uygun üretmek durumundadır. Kullanıcı, işveren ve karar vericinin istekleri problemin çözümünde uyulması gereken zorluklar veya varılması gereken amaçlardır.
2. Mimari Tasarım Nasıl Yapılır? – Mimari Tasarım Süreci
Bir yapı ortaya çıkarma süreci ve bu süreçte alınan kararlar olarak da isimlendirilen “mimari tasarım”, bir tasarımcının, tasarım problemlerini çözümünden çok tasarım sürecini yönetebilmesi ile alakalıdır. Yine de mimari tasarım süreci ile ilgili ortaya çıkan problemlerin çözümünün tasarım sürecinin detaylı bir bölümünü oluşturduğu göz ardı edilmemelidir.
Mimari tasarım sürecinde, tasarım probleminin ortaya konulmasından, çözüme kavuşturulmasına kadar, tasarım paydaşlarının, veriler ve sınırlar içerisinde sundukları çözüm önerileri, büyük bir problemler topluluğu ortaya çıkarmaktadır.
Tüm tasarım süreçlerinde olduğu gibi, mimari tasarım süreci de iki bölümden oluşmaktadır. Bu mimari tasarım kısımlarının bir tanesi analiz diğeri ise sentezdir. Analiz aşaması, tasarım probleminin tanımlandığı kısmı oluştururken, sentez aşaması problemin tanımlanmasından, çözümün hayata geçirilmesine kadarki tüm süreçleri kapsar. Analiz aşaması işin programlamasıysa, sentez aşaması tasarlama sürecidir. Bu aşamalar birbirlerini takip ederek ilerler. Her problem ile ilgili çıkarımlar analiz edilir ve bu noktanın sentezine geçilir. Sentez aşamasını ise değerlendirme süreci izler.
Zincirleme şekilde ilerleyen mimari tasarım süreçlerinin bir adımındaki başarı -ki bu başarı kalite olarak adlandırılır- ilgili adımın değerlendirmesinin başarılı ve doğru olarak tamamlanabilmesi ve denetlenmesi ile sağlanır. Mimari tasarım sonucu beklenen kalitenin elde edilmesi ancak bu analiz, sentez ve değerlendirme süreçleriyle mümkün kılınmaktadır.
Her ne kadar her mimari tasarım süreci kendine özgü ve tek olsa da, bu tasarım probleminin çözüm yöntemi ve ilerleyişi genel manada tekrarlıdır. İlgili tasarıma özgü gerekli farklı adımlar ortaya çıkarıldığında dahi bu çözüm yürütme yöntemleri benzerlik göstermektedir. Tasarım problemlerinin çözümünü ilerleten bahsi geçen aşamalı tasarım sürecidir.
Her bir aşamanın karar noktası, proje ile ilgili tüm paydaşların değerlendirme, denetleme ve düzenlemelerine tabiidir. Bu noktalar kararın kritikliğine göre sözel ya da yazılı olarak paydaşlarca onay altına alınmalıdır. (Mimari tasarım hataları)
Mimari tasarım sürecinin de diğer tasarım süreçleri gibi karar verme odağı ile ilerlemesi, karar verme destek sistemlerinden faydalanılmasını önemli hale getirmektedir. Çok Ölçütlü Karar Verme (ÇÖKV) sistemleri, mimari tasarımların başarısı için faydalı olmaktadır. Çok Ölçütlü Karar Verme sistemleri, belirlenen ölçüt ve alt-ölçütler çerçevesinde, karar alıcıların alternatifleri değerlendirilmesini sağlayan bilimsel sistemlerdir. Ayrıca bu sistemde soyut ve somut ölçütleri birlikte değerlendirme gibi bir üstünlüğü de tasarım kalitesi değerlendirmesinde kullanımı için bir avantaj yaratmaktadır.
Bir yapının ihtiyaç programından, inşa edileceği arazi özellikleri ve tasarıma katılacak tasarım paydaşlarına, ortaya çıkan tasarım sürecini tek ve özel kılmaktadır. Ancak mimari tasarım süreci ile ilgili tarihsel süreç incelendiğinde, deneme yanılma yöntemi ve tecrübenin öne çıktığı ve ilerlemenin bu noktadan başladığı görülmektedir. Geliştirilen her mimari tasarım süreci, bir önceki süreçte yaşanan aksaklıkların göz önüne alınmasıyla sağlanmıştır.
2.1. Mimari Tasarımı Etkileyen Faktörler
Mimari tasarımları etkileyen birçok faktör söz konusudur. Bunlar genel olarak;
- Mesleki bilgi ve yetenek düzeyi,
- Mimarlık mesleği ile yakın ilişki içinde olan diğer meslek grupları ile ilgili farkındalık durumu,
- Yapının işlevi,
- Yapı sahibinin talepleri,
- Estetik özellikler,
- Ekonomik şartlar,
- Yasa, yönetmelik vb. diğer mevzuatlar
ilk akla gelen hususlar olarak ifade edilebilir.
2.2. Başarılı bir Mimari Tasarım Nasıl Yapılır?
İyi ve başarılı olarak belirtilebilecek bir mimari tasarım aşağıdaki unsurların gerçekleşmesi ile mümkündür:
- Mimarın; şehircilik, strüktür, ısıtma, havalandırma, iklimlendirme, aydınlatma, sıhhi tesisat, ekoloji (çevrebilim), yapı fiziği, peyzaj gibi konularda genel olarak bilgi sahibi olması,
- Mimarın teknik ekibin işbirliğini ve eşgüdümünün yöneticiliğini yapmada yeterli olması,
- Yapılan işin teknik, estetik, işlevsel ve fenni kurallara uygun yapılması,
- Mimarın yaratıcılığı ve tasarım kabiliyetinin iyi olması,
- Tasarımı etkileyen mevzuat faktörü (mevzuat faktörü tasarımı kısıtlamaktadır, ayrıca belli kurallara gore tasarımı yönlendirmektedir.),
- Çevresel, bölgesel faktörler, coğrafi şartlar, proje alanının topoğrafik bilgileri (Ör; arazi eğimli olduğunda eğimle uyumlu tasarlamalar gerçekleştirilerek teraslamalar yapılabilmekte, manzaraya yöneltilen bir tasarım gerçekleştirilebilmekte. Düz arazilerde ise yine araziye uygun, çevresel etmenler göz önüne alınarak tasarımlar gerçekleştirilebilmektedir.
- Kullanıcı istekleri ve kullanıcının tasarıma katılımı olması, kullanıcıya yönelik esnek tasarımlar gerçekleştirilebilmesi,
- Engellilere yönelik evrensel tasarım kurallarına uyup uymama (engelli asansörü, engelli girişi, engelli wc, engelli park alanı gibi etmenlerin göz önüne alınması),
- Binadan beklenen performanslar (Ör; depreme dayanıklı tasarım vb.),
- Mimar ve mühendislerin multidisipliner (çok alanlı) çalışabilme düzeyi,
- Proje ve tasarım sürecinin etkin, verimli geçmesi ve etkin bir şekilde yönetilebilmesi,
- Yapı maliyetine gereken önemin verilmesi.
2.3. Mimaride Yaratıcılık- Yaratıcı Mimari Tasarımlar, Projeler Nasıl Yapılır?
Mimaride yaratıcılıktan bahsetmeden önce, yaratıcılık kavramı ve yaratıcı düşünme yöntemlerinden bahsetmek yararlı olacaktır.
Yaratıcılık, tasarım süreci içinde bulunan bütün bilişsel deneyimler içerisindeki olasılıkların ve zihnin bu olasılıklar ile kurduğu bağlantının insana özgü bir yansıması olarak tanımlanabilir. Bu tanım öğrenme, bilgi edinme kaynaklı olup bireye sınırsız olanaklar sunmakta,mimari tasarımcı da bütün bu birikim ve olanaklara ihtiyaçlara göre yenilikler kazandıran ve sunan kişi olarak var olmaktadır.
Yaratıcılık kavramının bireyin yaşantısına ve belirli kalıtımsal özelliklerine bağlı olarak ortaya koyduğu, her birey için özgün nitelikler taşıyan yapısı, çeşitli destek unsurlar ile geliştirilebilmektedir. Aynı zamanda bireyin sahip olduğu yaratıcı düşünce potansiyelinin çevresel faktörler nedeniyle azalma eğilimi göstermesi de eğitim dünyasında sıklıkla karşılaşılan durumlardandır.
Çevresel faktörler, otorite baskısı, beğenilme ya da beğenilmeme kaygıları gibi durumlar bireyin doğal bir düşünme faaliyeti gerçekleştirmesini engellemektedir. Çocukluk döneminden itibaren bu yönlü baskılar ve kaygılar ile yetiştirilmiş bireylerin yaratıcı pratikleri yeterince uygulamamalarından dolayı devam eden süreçte yaratıcı düşünme kavramına karşı kalıp yargılar geliştirdiği görülmektedir. Stres faktörünün az olduğu, bireyin özgürce düşünmesini ve düşüncelerini ortaya koyabilmesini teşvik eden ortamlar yaratıcı düşüncenin geliştirilmesini olumlu yönde etkilemektedir.
Çevresel baskılar ile zihnindeki düşünceleri aktaramayan bireyler zaman içinde bu düşüncelerini kendi zihinlerinde bastırmaya başlayabilirler. Otoritenin, hiyerarşik ilişkilerin ön planda olduğu iletişimlerde sıklıkla görülen bu durum yaratıcı düşüncenin ortaya çıkmasını olumsuz etkilemektedir.
2.3.1. Yaratıcı Mimarlık
Yaratıcı düşünce, birey ile bireyin algıladığı dünyanın kurduğu örüntülerin zihinde farklı formlar kazanmasıdır. Bu bağlamda algılanan dünyaya karşı yeni bakış açıları kazanmak önem taşımaktadır. Tüm sosyal, kültürel, sanatsal, bilimsel olaylara karşı aynı bakış açısının getirdiği yorum kalıpları ile yaklaşmak bireyin yaratıcı düşünme potansiyelini olumsuz etkilemektedir. Yeni bakış açılarına sahip olabilmenin en önemli kriteri eleştirel yaklaşım sergilemektir. Bireyin var olan düzenin unsurlarına, güncel toplum dinamiklerine, sanatsal, estetik, bilimsel, kültürel ya da toplumsal yaşantıya dair geliştireceği eleştirel yaklaşım, entelektüel bir birikimi ortaya koyacağı gibi farklı bakış açılarını da bireyin düşünce şemasına eklemleyebilecektir.
Yaratıcı mimarlar;
- Kalıpları kırmaya daha yatkındırlar.Karmaşık yapıdaki deneyimlere açıktırlar, irrasyonel, tahmin edilemez, öngörülemez düşüncelerden daha az korkarlar.
- Kişisel olanın kullanımında daha başarılıdırlar, kendilerine ait düşünceleri daha iyi kullanırlar.
- Kavram üretiminde ve soyut düşüncelerde kabiliyetlidirler.
- Davranışları, yorum ve değerlendirmelerinde daha bağımsızdırlar.
Mimar, yaratıcı mimari potansiyelini ortaya koyabilmesi ve geliştirilebilmesi adına şu yaklaşımları sergilemelidir;
- Kişi, aklına gelen yeni bir fikri nerede olursa olsun kayıt altına almalıdır.
- Karşılaşılan zorluklara açık olmalı ve yenilgilerin üstesinden gelebilme iradesini ortaya koymalıdır.
- Sürekli kendisini güncelleyerek yeni ve farklı disiplinlerde bilgi, deneyim ve yetenek kazanmalıdır.
- Yeni fiziksel ve sosyal ortamlarda bulunarak, farklı zihin deneyimleri yaşama eğiliminde olmalıdır.
- Mimarın farkındalığının yüksek olması, kendi bilgi birikimi ve eksikliklerini analiz edip yeni üretim süreçleri çerçevesinde geliştirmesi, tüm bunları yaparken de kendisini ifade edebilme yetisini farklı deneyimler sayesinde geliştirebilmesi gerekmektedir.
Yaratıcı mimari tasarım ile ilgili şu kavramlar mimarin kafasında sürekli aktif olmalıdır;
- Problem keşfi, probleme karşı duyarlılık, farklı sorular üretme, sorgulayıcı ve şüpheci tavır
- Zihinsel üretkenlik, farklı bakış açıları oluşturma, gerçeği kavramsallaştırabilme, soyut kavramlar üzerine düşünebilme, düşünce zenginliği, duygusal ve zihinsel anlam taşıma, zevk ve heyecan verme, uyarma
- Alışılmışın dışına çıkma, risk alma eğilimi, sınırları kırma, kuralları sorgulama, yenilik, özgünlük, hayal gücü, merak yaratma, irrasyonel düşünebilme, şaşırtma ve mizah
- Kişisellik, yorumlama, bağımsız yaklaşım, kendini kabul etme, kendini ifade etme, sübjektiflik
- Uyum sağlama, esneklik, değişen gerçekliklerle ilişki kurabilme, zaman kavramıyla ilişki, dinamiklik, gelişim isteği
- Kullanışlılık, tatmin etme, yeterli olma, doğruluk
- Etkili örgütlenme, detaylandırma ve iyi yapılandırılmış sunuş.
BİNA BİLGİSİ I (MİMARİ TASARIMA HAZIRLIK İLKELERİ) DERS NOTLARI-Doç. Dr. Nevnihal ERDOĞAN
MİMARİ TASARIM SÜRECİNDE MÜHENDİSLİK SORUNLARININ İNCELENMESİ-ESRA ÇAMBEL
MİMARİ TASARIM EĞİTİMİNDE EĞİTMEN VE ÖĞRENCİ YAKLAŞIMLARININ TASARIM SÜRECİNE ETKİSİ ÜZERİNE BİR İNCELEME-Ali DEMİRCİ